10 Mayıs 2012 Perşembe

SCOOTER CENTER




Geçtiğimiz hafta, iş seyahatimi hafta sonuna denk getirerek Almanyadaki en büyük parça tedarikçilerinden biri olan Scooter Center’a uğrama fırsatı yakaladım. Almanya Glessen’de bulunan Scooter Center, SIP Scooter’dan sonra bölgedeki en büyük scooter parça tedarikçisi. Mağaza aynı zamanda Avrupadaki en detaylı klasik scooter parça stoğunu barındırmakta. Gezime babam da eşlik etti. 5 Yaşında annemin oyuncakçı dükkanına götürmesi gibiydi. Modern bir mağaza, içinde binlerce parça bulunan bir depo, etrafta bir sürü klasik motor, teşhirde onlarca parça,  yarış için hazırlanmış Vespa ve Lambrettalar, klasik motorlarıyla alışverişe gelen müşteriler, çay – kahve ikramı vb… Bizim için tam bir karnaval alanıydı. Tabi biz alışverişe başladığımızda onu sor, bunu getir, şuna da bakabilir miyiz ?, bu motoruma uyar mı derken tezgahta uzun müşteri kuyrukları oluşturduk. Ama Almanlar  sabırla sıralarını bekleme konusunda çok medeni davranmakta. Mağaza yetkilileri de hemen yeni bir kasa açarak uzayan kuyruğu eritmeye çalıştı. Bu sırada dükkanda hiçbir tartışma, bağırışma vb. yaşanmadı; hiçkimse diğerinin önüne atlamadı. Her müşteri alışverişi sırasında dilediğince uzun bilgi almakta, alternatif parçalar sormaktaydı. Bunlar gezinin sadece detay notları.  Asıl bizi etkileyen mağazanın içinde ve dışında karşılaştıklarımız. Resimlerin altında yorumlarla paylaşıyorum.



Mağazanın hemen girişinde sizi drag yarışları için hazırlanmış eski bir Lambretta karşılamakta.
 

Drag Lambretta'nın hemen yanında ise ne olduğunu teşhis etmekte zorlandığım bir motor durmaktaydı. Üzerinde nitro tüpü çift silindir ile ürkütücü bir makinaydı.

Benzin pompası ve nitro tüpü için kontroller. Şaka olmalı...

İmkan olsa kısa bir tur atmak isterdim...


Mağazada aklınıza gelebilecek her türlü oyuncak mevcuttu...




Mağazada Türkiye de hiç göremediğim, ortadan depolu Vespa SS modelinden 2 adet vardı. Beyaz olan SS 50, diğeri ise herkesin sahıp olmak istediği kırmızı SS 90.










Sonra mağaza sahibinden öğrendim ki SS 90 bir replika imiş. Türkçesi 50"lik motoru uygun parçalar ve kaporta işlemi ile SS 90 haline getirmişler...



Mağazadaki tartışmasız en eski Vespa sanırım bu faro basso idi. Müzelerdeki dinazor iskeletleri gibi bir arada durabilmesi için demir bir konstrüksyona monte edilmişti. Nereden bulunduğunu maalesef ögrenemedim...




Bu model Vespa müzesinde camekan içerisinde duran tek motordu. Nedeni üzerinde Salvador Dali desenleri ve imzası taşımasıydı.

Ellili yıllardan kalma boru direksiyon Vespa....

Resim yazısı ekle






 


Uzun zamandır gördüğüm en spor görünüşlü Lambretta. Adı "MASK". Ön - arka disk frenden, spor egzosa, hızlı tepki veren gaz kolundan, güçlendirilmiş motora kadar üzerinde her türlü oynama mevcuttu. Meraklısı için satılıktı.






Bu Lambretta da bir adım öteye giderek su soğutmalı bir motor vardı. Ön takımı, koltuğu ve  egzosuyla artık hybrid bir motor durumundaydı.



Motorun uzerinde supercharge tarzı bir hava basıncı destek ünitesi vardı.


Motor kapağında ise el yapımı işlemeler bulunmaktaydı.
Lambretta TV 175



Bu istepne taşima methodu oldukça kullanışlı.












PX motor kesiti.



Müşterilerden biri parça almaya klasik Lambrettasıya gelmişti. İzin almadan uzun süre kurcaladım adamcağız yabancı olduğumuzu anladı, gık demedi.




Tam mağazadan ayrılırken kapıdakı Vespa Primavera katalog resim çekimi için hazırlaniyordu. Sesi 250 cc.'lik bir yarış motordan farksızdı.



Kare far Vespa SS 180.  İsmi alman SS kuvvetlerini andırdığı için bu isimle Almanyaya ihraç edilmemiş...







Buna atlayıp hızla uzaklaşsam veya yavaş yavaş uzaklaşsam da olur...










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder